İçeriğe geç

Yazar: Haluk Şahin

Sosyal psikolojinin belirlediği seçim: Büyük krize ve depreme rağmen niçin böyle oldu?

Enformasyon sellerinin insanları serseme çevirdiği elektronik ve dijital iletişim çağında yalnızca bizde değil, dünyanın pek çok yerinde şöyle yakınmalar duyuyoruz. “Nasıl oluyor da insanlar bu kadar ters tercihler yapabiliyorlar? Somut olgular karşılarında apaçık dururken onları görmezden gelebiliyor, kendi çıkarlarına taban tabana zıt kararlar alabiliyorlar?” Eskiden tüm bunları cehaletle açıklamak mümkündü.…

Yorum Bırak

Kara sesten aydınlığa: Yurtdışındaki oylar ne anlama geliyor?

Yurtdışında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının ikinci tur oylama için akın akın elçilik ve konsolosluklara gittiğİine, bazen yağmur altında saatlerce beklediğinE ilişkin haberler geliyor. Ne güzel! Bu toprakların insanlarının vatan bildikleri yerden kolay kolay kopamadıklarını 40 yıl kadar önce çıkmış “Türk Olmak Kolay Değil” adlı denemeler kitabımda da anlatmıştım; bu bağlılık…

Yorum Bırak

Bir korkuluk inşa ettiler ve onunla korku saldılar

13 Mayıs günü dışardan ilk kez Türkiye’ye bakan birinin seçimlerin nasıl sonuçlanacağını kestirmesi kolaydı. Son altı aydır ülkede olup bitenler sonucun ne olması gerektiğini açıkça söylüyordu: Yönetimi değiştirmek! Başka çaresi yoktu. Durum feciydi ve daha kötüye gidiyordu. Dehşet verici hayat pahalılığından, onbinlerce insanın ölümüne yol açan depremin ardından yaşanan perişanlıktan,…

1 Yorum

Hangi “Türkiye Yüzyılı”?

Daha iyisi olabilirdi, ama yolculuk devam ediyor… 14 Mayıs bir göstergedir. ————- Evet, Türkiye Yüzyılı sona eriyor. Yanlış okumadınız, başlamıyor, bitiyor. 1923-2023! Tam yüz yıl. Cumhuriyet’in kuruluşunun yüzüncü yılı! 20 yıldır iktidarda bulunan AKP yönetimine göre asıl “Türkiye Yüzyılı” şimdi başlamakta! Parantez kapanıyor, sönük hatta yenik bir yüzyılın arkasından göklerde…

2 Yorum

Eskisi gibi olmayacak

İzmir Gündoğdu Meydanı’ndaki büyük mitingi gördükten şöyle düşündüm: “Bu seçimin sonucu ne olursa olsun, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!” Daha birkaç yıl önce bir araya gelmeleri mucize sayılacak beş benzemez (pardon “altı”) liderin eşleriyle birlikte o mahşeri kalabalığın önüne çıkıp kalp işareti yapmaları gerçekten derin simgesel anlamları olan “ikonik”…

1 Yorum

Aşırılaşma sarmalı devrede: Kampanyanın en utanç verici anı

Sonlarına yaklaştığımız seçim kampanyasının en utanç verici anı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Adıyaman’da bir mezarlıkta yuhalanması ve hakarete uğraması idi. Bir yobaz, Kılıçdaroğlu’nu Fatiha okumasını bilmemekle suçluyordu. Yobaz sözcüğünü özellikle kullanıyorum. Nedenini birazdan açıklayacağım. O Kemal Kılıçdaroğlu ki, dinsel konularda hiçbir zaman kırıcı söyleme başvurmamış, İslami çevrelerle partisi arasındaki ilişkilerin…

1 Yorum

Seçim kampanyası nasıl izlenir? (2)

TARİHİN SIRAT KÖPRÜSÜNDEKİ ADAM: KILIÇDAROĞLU Bu dizinin ilk yazısında üç yöntemden söz etmiştim: At yarışı, kıyamet, bir-şey-değişmez yöntemleri. Bu kez onlardan da çok kullanılan “düello” yönteminden söz edeceğim. İki yiğit çıkmıştır meydane ve kampanyanın öyküsü onların kapışmasının öyküsüdür. Aşil ile Herkül gibi… Bakalım birbirlerine ne oyunlar yapacak, ne hilelere başvuracaklardır……

1 Yorum

Ben bunu daha önce de görmüştüm: 60 yıl sonra yeniden TİP…

Lisedeyken, dünyada olup bitenlere çok ilgi duyan, “İmam” lakaplı milliyetçi bir coğrafya hocamız vardı. Dünya karıştığı zaman pek memnun olur, “Karışsın, karışsın ki, aradan biz sıyrılıp çıkalım!” derdi. Hayatta olsaydı acaba şu andaki siyasi manzaramıza ne derdi? Durumun çok karışık olduğunu şüphesiz kabul ederdi. Her yer her yerde, kimin adayı…

3 Yorum

Seçim kampanyası nasıl izlenir?

Gittikçe kızışan seçim kampanyasını nasıl izleyelim? Özellikle Amerikalıların yaptığı gibi, bir at yarışı gibi mi? O zaman gözlerin anketlerde olacak; atların pistteki yerlerini sürekli izleyeceksin! O bunu geçti, bu geride kaldı, filanca at koptu geliyor…. En kolay ve heyecanlı yöntem bu. Ne var ki, anketlere güvenilmediği için pek çok kişi…

1 Yorum