İçeriğe geç

Haluk Şahin Yazılar

TUFAN VE NEKSUS: PEKİ ŞİMDİ NE OLACAK?

İnsan denen canlı türünün dünya gezegenindeki serüvenlerini anlatan Sapiens kitaplarıyla tanınan antropolog-tarihçi Yuval Noah Harari’nin Neksus adlı kitabını öncelikle ve özel bir ilgiyle okudum. Özel bir ilgiyle, çünkü benim uzmanlık alanımı, yani iletişimi kapsıyor ve hayalgücü ile beslenen “bilgi ağları” kura kura insanlığın nerelere geldiğini anlatıyor. İlişkili bir konuda benim…

Yorum Bırak

102. YIL VE AKDENİZLİLEŞME: BU YAZ EGE’DE NELER ÖĞRENDİK?

Tarih Deniz’inde Cumhuriyet teknesiyle yolculuğumuzun 102. miline giriyoruz. Fırtınalardan, dalgalı denizlerden geçtik, hala sallanıyor, zaman zaman su alıyoruz. Ama batmadık, satılmadık, korsanların eline düşmedik. Bunlar kutlamaya değer başarılardır. Kutlu olsun! 100. yıl nedeniyle yazdığım yazılarda da değindim. 1950’den bu yana rota siyasal olarak demokrasi, ekonomik olarak kalkınma olagelmiştir. Sosyolojik olarak…

Yorum Bırak

SAHTE ÖZGÜRLÜK PEYGAMBERİ ELON MUSK’A BİR HOCA TAVSİYESİ

İki hafta sonra yapılacak olan Amerikan seçimleri kampanyasını göz ucuyla izliyorum. Amerika’yı yakından bilen, orada pek çok seçim izlemiş biri olarak, her gün “Olmaz böyle şey!” türünden sessiz çığlıklar atıyorum. Örneğin, basın özgürlüğünün bir numaralı tartışma konusu olması! Cumhuriyetçi Donald Trump ve aşırı sağcılar, Demokrat’lardan çok medyayı suçlamaktalar. Büyük televizyon…

Yorum Bırak

BASIN KAMPINDA TARTIŞTIK: ŞİMDİ NE YAPMALIYIZ?

Birincisi geçen yıl yapılan BAMAD Basın Kampı’na gittiğimde, düzenleyiciler, etkinlik için seçtikleri slogan olan “Yol arıyoruz!” hakkında ne düşündüğümü sormuşlardı. “Fazla iddialı!” demiştim. “Kurumlar yıkıldı, büyük depremlerin ardından enkazda yol bulmak zordur. Biz olsa olsa kendi patikamızı oluşturabiliriz.” Onlara en sevdiğim şairlerin başında yer alan Antonio Machado’nun şu dizelerini okumuştum:…

Yorum Bırak

Büyük Teknoloji Şirketleri Hizmette Sınır Tanımıyor

CEP TELEFONUNUZA ÖTEMAZİ DÜĞMESİ Sosyal medya çıktığından beri iyice güçlenen “yanlışları düzeltme” refleksinize yenilip hemen, “Hayır, ötemazi değil; ötenazi!” demeyin! “Ötenazi”, yani, dışardan yardım alarak kendi hayatına son verme, onu biliyoruz. Burada “ötemazi” kelimesi bilinçli olarak kullanılıyor.. Nedenini birazdan açıklayacağım! Geçenlerde bir grup akademisyenle sohbet ediyorduk. Söz, İsrail’in çağrı cihazlarını…

Yorum Bırak

Turizm sezonunun sonunda zincirsiz düşünceler: Farklı olduğunuzun farkına varın!

Bundan çeyrek yüzyıl önceye kadar Bozcaada’da takvimi ve hayatın akış ritmini, bağlar belirlerdi. Çapa, budama, kükürt atma, temizleme, seyreltme, kesme zamanları… Ağustos’tan itibaren, haftasına, hatta gününe göre farklı üzümler görürdünüz; pırpırların, katırların ya da traktörlerin üstünde fabrikaların ya da pazarların yolunu tutarlardı: kardinal, çavuş, kuntra, vasilaki. Şiraz, kaberne, merlot vb.…

Yorum Bırak

Yoksa Narin olayı bir “reality show” mu?

Bir zamanlar “reality show” olarak tanıtılan televizyon programları vardı. Bizim Acun’un programlarının atası sayılır. Özel olarak seçilmiş insanlar, diyelim bir konağa kapatılır, yaptıkları her şey kaydedilirdi. Mutlaka aralarında hır çıkar, pek de iyi anlaşılmayan nedenlerle birbirlerinin gözlerini oyarlardı. O zaman da programın reytingleri yükselirdi. Neredeyse bir aydır devam eden Narin…

Yorum Bırak

The Concept of Truth As The Main Axis of The Universal Communication Ethics – A Prologomenon

I have been thinking and writing a great deal recently about one of the greatest problems of our age: The credibility crisis, and in that context, the importance of telling the truth and speaking truth to power. Here is why: The Concept of Truth As The Main Axis of The…

Yorum Bırak

“Büyük aile” faciası: Narin’i kim öldürdü?

Bir saptama ile başlayalım: Narin’in öldürülmesi psikolojik değil, sosyolojik bir cinayettir. Elbette burada da psikolojik sorunları da olan bir ya da daha fazla manyaklar ya da sapıklar olabilir. Ama olay, görüldüğü kadarıyla, bir “büyük aile” olayıdır. Öyle olduğu için bu kadar süre gizli kalabilmiştir. Aynı aileden 23 kişinin birden gözaltına…

1 Yorum

Sahip miyiz yoksa emanetçi mi?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Malazgirt zaferinin 953. yıldönümü dolayısıyla Ahlat’ta yaptığı konuşma, AKP’li ideolog ve danışmanların işinin ne kadar zor olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Müslüman Kardeşler retoriğinden hala tam olarak kurtulamamış siyasal İslamcı bir parti ile, o anlayışın şiddetle reddettiği ve günah saydığı milliyetçi – ırkçı ideolojiye bağlı…

Yorum Bırak