İçeriğe geç

Haluk Şahin Yazılar

Şiir girmeyen eve kim girer? Niçin şiir ezberlemeliyiz?

Sanırsınız ki şiir dolu bir dünyada yaşıyoruz: Bozcaada’da Homeros’u anarken şiir yüklü günler yaşadık. Gazetelerde şairlerle yapılan mülakatlar yayınlanıyor. Şairler şiir üzerine kavga ediyorlar. Ama aslında hayatımızda şiir yok. En azından eskisi olduğu kadar yok. Bu eksikliği nasıl değerlendirmeliyiz? Bakın dijital medyanın yüz aklarından Aposto’da 17 Aralık 2023’te bu konuda…

Yorum Bırak

Troya’ya karşı gün doğarken niçin Homeros’u okuyoruz?

…şafağın gül pembe parmakları gökyüzüne dokunduğunda niçin yapıyoruz bunu? Ve niçin önümüzdeki Pazar günü 23. kez yapacağız? Eski Yunanca, Türkçe, Çince, Hintçe ve tüm dillerde niçin okuyacağız İlyada ve Odysseia’dan dizeleri? Günlük koşuşturma sırasında doğup battığının bile unuttuğumuz güneşi karşılamak için yapıyoruz bunu! Ve tabii Büyük Ozan’ı, İzmirli Homeros’u selamlamak…

Yorum Bırak

Basın Bayramı ve Dijital Tufan / Yeni Sansürcüler

24 Temmuz Basın Bayramı nedeniyle hafta boyunca basın özgürlüğünün önemi üzerine pek çok yazılar, bildiriler okuyacaksınız. Baktım, bu yıl devleti temsil eden Valilikler konuya özel bir önem vermişler, 1908 yılında sansürün kaldırılışını kutluyor, sansürsüz basını göklere çıkarıyorlar. Pek güzel. Gerçekten özgür basın demokrasinin ışığıdır. Ya da Washington Post Gazetesi’nin sloganında…

1 Yorum

Yerel yöneticiler, gücünüzün farkında olun! // Itırlı Bahçe nasıl kurtuldu?

Yaz, sahildeki Ege kasabalarının üzerine sıcak bir Afrika bulutu gibi çullandı. Çekirge sürüleri gibi turist, tamtakır kasalar ve müzminleşmiş sorunlar… Bu kasabaların çoğunda yerel yönetimde CHP’li yeni yöneticiler var. Seçilme sevincinin unutulmakta olduğu şu günlerde kara kara düşünmekteler: “Çok vaatlerde bulunduk. Şimdi ne yapsak, nasıl yapsak?” Ayrıntılara girmeden onlara iki…

1 Yorum

Dünya türbülansa girdi, kemerleri bağlayınız!

Görsel açıdan bugünle karşılaştırılamayacak kadar yoksul geçen çocukluğumuzda “çiçek dürbünü” dediğimiz oyuncaklar vardı. Büyükler kaleydoskop derlerdi. Bunlara bir gözünüzü kapatıp baktığınızda allı-morlu-yeşilli biçimler görürdünüz. İşin en hoş tarafı, dürbünü salladığınızda ya da çevirdiğinizde bu biçimler değişir, bambaşka görüntülere dönüşürdü. Bilgisayarlarla yetişmiş çocuklara komik gelebilir ama, bu değişim bizi şaşkına çevirirdi.…

Yorum Bırak

Eyy iletişimciler, neredesiniz? Hepiniz teknisyen mi oldunuz?

Gazeteci kimdir? Bir zamanlar bu soruya çok önem verilir, açık oturumlar, uluslararası konferanslar yapılırdı. Kimilerine göre, birisine “gazeteci” denilebilmesi için onun diploma, meslek odasına üyelik, iş, basın kartı vb. özelliklere sahip olması gerekirdi. Ben bu gibi toplantılarda hep gazeteciliğin vazgeçilmez bir kamu görevi olduğunu ve öncelikle bir misyon duygusu gerektirdiğini…

3 Yorum

Noam Chomsky öldü mü?

Noam Chomsky öldü mü? “Acun ıssız kaldı mı?” diye devam edebilirim. İki hafta kadar önce, 95 yaşında ve ağır hasta Amerikalı düşünürün öldüğü haberi yayılınca tüm dünyada binlerce insan bu soruya kendince yanıt verdi. Büyük çoğunluk, Chomsky’nin ölümüyle dünyanın daha sessiz, daha acımasız, daha yalancı, daha cahil, daha korkak bir…

Yorum Bırak

Yapay zeka, gazetecilik ve yanan dünya

Bir yapay zeka tartışmasıdır gidiyor.. Görüşler çeşitli. Müjde mi, yoksa kara haber mi anlaşamıyoruz. Bence bunun temel nedeni pandemi sırasında yaşanan iletişim sıkıntılarının ardından birilerinin yapay zeka programlarını öne alması ve pazarlama kampanyasında gaza basmasıdır. Gazetecilik alanında da aynı tartışma alevlenmiş durumda. Burada da soruluyor: Müjde mi yoksa kara haber…

Yorum Bırak

Katmerli bir pentimento olarak Türkiye: Deneyimler silinmez, belki silikleşir

Konu yeniden alevlendi: Efendim, Eurovision Şarkı Yarışmasına katılan Yunanistan ekibi ne hakla bizim halayımızı ve mendil sallama figürümüzü taklit edermiş! Bu tartışmanın çeşitli versiyonları var. Baklava, yoğurt, dolma, kahve vb. versiyonları gibi… İki taraf da bunu yapıyor. Bu kez suçlanan Yunanlılar bu alanda bizden geri kalmıyorlar. Bir çeşit beyaz peynir…

Yorum Bırak