İçeriğe geç

Haluk Şahin Yazılar

Amerikan kampüslerinden yükselen ses: Hesaplaşma başlıyor!

Amerikan üniversitelerinin kampüslerinden gelen İsrail’i protesto haberlerini hem hayretle hem de deja vu (Ben bunları daha önce de görmüştüm) duygularıyla izliyorum. Başta New York olmak üzere tüm ülkede onlarca gösteri, yüzlerce tutuklama, siyasal tepki, karmaşa… Hayretle izliyorum, çünkü Amerikan medyalarının ve siyasi kurumlarının İsrail yanlısı derin hegemonyalarına rağmen aralarında ilerici…

1 Yorum

Yalan, gürültü, dezenformasyon.. Gerçek iletişimci ne yapmalı?

Tozla duman, sapla saman birbirine karışmış durumda. Doğruyla yalanı ayırt etmekte zorluk çekiyoruz. Bu belirsizlik, zamanımızın en büyük sorunlarından birisi ve hepimizi ilgilendiriyor. Çünkü hepimiz biraz iletişimciyiz! Ama bu yazıda ben daha çok profesyonel ya da yarı-profesyonel iletişimcilerden söz ediyorum. Yani hayatını kısmen de olsa “içerik” üretip bunu iletişim araçlarıyla…

Yorum Bırak

İletişim Duayeninden Tüm İletişimcilere Açık Mektup

PROF. DR: HALUK ŞAHİN (Emeritus) İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ İletişim duayeninden tüm iletişimcilere açık mektup: Peki şimdi ne yapmalıyız? Bir değerlendirme Haluk Şahin’in 20 Nisan 1974 yılında Indiana Üniversitesinden Kitle İletişimi alanında Doktora derecesini alışının 50. yılında kilometre taşı olarak yazılmıştır. ÖN HAMİŞ Sevgili iletişimciler, İletişim “duayen”i derken bunu bir övgü…

Yorum Bırak

Dibe vurmak.. Ve ayağa kalkmak..

31 Mart seçimlerinde birçok kişi hayatının doruğuna çıktı ya da dibe vurdu. Şimdi, özellikle dibe vuranların ne yapacaklarını merak ediyor, ilgiyle izliyoruz. “Beter olsun!” diyenler “Var, vah! Yazık oldu!” diyenler var! Özellikle siyaset dünyasında birinin dibe vurduğu nokta ötekinin doruğu olabiliyor. Homo homini lupus vaziyetleri! Ben ilk kitabı Babıali’ye Son…

1 Yorum

31 Mart’ta Türkiye Akdeniz’e doğru kaydı. Haritanın rengi kırmızı değil mavi olmalıydı: Akdeniz Mavisi!

Hafta boyunca 31 Mart seçim sonuçlarına birçok açı ve plandan bakıldı. Ben bugün geriye çekilip açılarak, sinema diliyle “zoom out” ederek, büyük resme bakmak ve sormak istiyorum: Aslında ne değişti? Aslında radikal bir değişim olmadı. Türk toplumu yıllar önce seçtiği seçtiği yönde biraz daha yol aldı. Evet, hedef Akdeniz’di, ileri!…

1 Yorum

1 Nisan sabahı

Ben sarı kart bekliyordum. Kırmızı kart çıktı! CHP ülkenin birinci partisi oldu. 1 Nisan sabahının büyük sürprizi ve AKP için kötü şakası budur! Bunun nedenleri yerli ve yabancı uzmanlar tarafından didik didik analiz edilecektir. Ben sabahın erken saatlerinde kişisel bir kaç gözlem ve değinme ile yetinmek istiyorum. AKP’nin altında kaldığı…

Yorum Bırak

Kaz da kazmış ha! Kampanya sokağa indi

“Yoktur birbirimizden farkımız, hepimiz rantiye ahfadıyız!” 2024 yılın yerel seçim kampanyasını özetleyecek bir cümle bulmak gerekirse, bir reklam sloganından alınmış ilhamla, bu cümleyi önerebiliriz. Yerel demokrasinin, farklı yerel yönetim anlayışları arasında bir yarışma olması beklenir. Örneğin 1960’lı yıllarda öyleydi. Şimdi, ideolojik yelpazedeki zenginliğe rağmen, ana aktörler birbirine benziyor. Herkes herkes…

2 Yorum

Yerel seçimlere tomografi: Bir milletvekili niçin belediye başkanı olmak ister?

31 Mart seçimleri Belediye Başkanlığı’nın Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar cazip ve itibarlı görüldüğünü açık seçik ortaya koyuyor. Baksanıza, siyasetçiler orta büyüklükte bir kentin belediye başkanı olabilmek için Bakanlıktan ve milletvekilliğinden istifa etmeye hazırlar. Nitekim edenler de oldu. Oysa bizim siyasal kültürümüzde, Yalova kaymakamı misaliyle simgelenen yerel yöneticileri kimsenin…

Yorum Bırak

Durun bakalım.. Durun bir dakika.. Ayşe Böhürler’in eleştiri hakkı var mı?

Yeni çıkan anılarımda da anlattım. 1968 yılında UNESCO Bursu ile Gazetecilik dalında Yüksek Lisans yapmak üzere Indiana Üniversitesi’ne gittiğimde tez danışmanına, Amerikan dış politikası ile Amerikan basını arasındaki ilişkileri incelemek istediğimi söylemiştim. Saf ve temiz Anadolu delikanlısının kafasındaki sorulara bakın: Acaba Amerikan medyası hükümetin politikasının etkisi altında kalıyor muydu? Hatta…

Yorum Bırak