Sözcü gazetesinin televizyon kanalı 1 Mart’ta yayına başlıyor. “Nihayet” başlıyor demek doğru olur, çünkü yıllardır bekleniyordu. RTÜK gereken izinleri geciktirdikçe geciktirdi.
Tam seçim öncesinde ve şu konjonktürde niçin izin verdi diye soranlara rastlıyorum. İzni, iktidarın oyuncağı RTÜK verdiğine göre işin içinde iş olabilir. Ancak bu konuda bir bilgim olmadığından bir yorum yapmıyorum.
Öncelikle bu yeni kanalda görev alan arkadaşlara başarılı yayınlar diliyorum.
Bazılarıyla birlikte çalıştık, bazılarını gıyaben tanıyorum, bazıları da öğrencim olmuştu. Mesleğin misyonuna inanan insanlardır. Yolları açık olsun!
İLETİŞİM SAVAŞI
Türkiye’de habercilik alanında yıllardır süren bir savaş olduğunu biliyoruz. Bir tarafta, mesleğin gerektirdiği gibi, olguları en doğru ve hızlı şekilde halka iletmeye çalışan iletişim güçleri; karşılarında ise, olguları çarpıtmak, bozmak, etkisiz hale getirmek için her türlü yalandan medet uman anti-iletişim güçleri.
Birinciler evrensel habercilik kurallarına göre habercilik yapmaya çalışırken, ikinciler artık çok iyi bildiğimiz ve kökleri Goebels’e giden dezenformasyon kurallarına göre varlıklarını sürdürüyorlar. Bu pis işi sosyal medyada yapanlara trol diyoruz.
Sözcü televizyonu, birinci tarafın saflarında yer almayı vadediyor. Yani olguları ve doğruları özgürce, evrensel habercilik ilkelerine uyarak ve en hızlı şekilde halka ileteceğim diyor.
Biz de onu bekliyoruz. Vaatlerini önemsiyoruz.
Çünkü, Türkiye’de habercilik alanında bir numaralı mecranın, yani önde gelen haber kaynağının hala televizyon olduğunu biliyoruz. Araştırmalara göre, kitlelere haber iletmekte televizyon açık farkla en önde.
Buna karşılık, gündem oluşturmakta sosyal medya başta geliyor.
Bir başka deyişle, haberleri televizyondan öğreniyor, onlar hakkında ne düşüneceğimizi ise sosyal medyaya bakarak belirliyoruz.
Gazeteler, her iki alanda da çok arkalardan geliyor.
Sevelim sevmeyelim, yeni medya düzeni böyle.
UĞUR DÜNDAR NEREDE?
Sözcü televizyonun ilanlarına bakanlar oradaki isimler arasında Uğur Dündar’ı göremeyince şaşırıyor ve “Uğur Dündar niçin yok?” diye soruyorlar.
O Uğur Dündar ki, Sözcü Gazetesi’nin kıdemli köşe yazarıdır ve Türk televizyon dünyasının rakipsiz bir numaralı ismidir!
Üzmemek için kendisine sormadım ama, Uğur’un adının orada olmayışının nedeninin Yılmaz Özdil’le aralarının açık olması olabileceğini düşünüyorum.
Hatırlayacaksınız: İki yıl kadar önce bir canlı televizyon tartışmasına Twitter’la mesaj gönderen Yılmaz Özdil, Uğur hakkında haksız bir imada bulunmuş, Uğur da soğukkanlılığını kaybederek çok ağır bir cevap vermişti.
Demek ki, o kırıklık aşılamamış!
Uğur Dündar’ın televizyon alanındaki yerini, Yılmaz Özdil çok iyi bilir. Ondan “televizyonculuğun Zeus’u” diye söz eden, ötekilerin ise “çizgi film karakterleri” olduğunu yazan oydu.
Öyleyse?
Kitlelerin gözünde Uğur Dündar’sız Sözcü televizyonu amiral gemisiz bir donanmaya benzer.
Gün, becerileri birleştirme; yalana dolana, dezenformasyon ve propagandaya karşı iletişim güçlerini takviye etme günüdür!
Uğur dündar sız tv tuzsuz yemeğe benzer, vardır bir iş……! Tv yayıncılığı zor ve pahalı bir iş ,halkı katmazlarsa onun da yayın hayatı kısa olur …..Ben isterdim ki bir Haluk şahin de sözcü tv de olsun…..umarım olur.saygilar haluk baba…
Aynı soruyu ben Tele 1 içinde soruyorum. Uğur Dündar neden
Tele 1 de yok. Programını ben mi
kaçırıyorum acaba.
Ben de sizi bu televizyon kanalında izlemeyi çok isterim..
İsterdim değil “isterim” dememin nedeni hala böyle bir olasılık olduğunu düşünüyor ve istiyor olmam..
Sevgi ve saygılar…
Sevgili hocam,
Sorunuzun çok basit bir yanıtı var;
Yılmaz Özdil.