Gazeteci kimdir? Bir zamanlar bu soruya çok önem verilir, açık oturumlar, uluslararası konferanslar yapılırdı. Kimilerine göre, birisine “gazeteci” denilebilmesi için onun diploma, meslek odasına üyelik, iş, basın kartı vb. özelliklere sahip olması gerekirdi. Ben bu gibi toplantılarda hep gazeteciliğin vazgeçilmez bir kamu görevi olduğunu ve öncelikle bir misyon duygusu gerektirdiğini…
3 YorumEtiket: iletişim
Santa Barbara’da oturan Amerikalı avukat arkadaşımla dünya ahvali üzerinde yıllardır dertleşiriz. O beni Türkiye’de, ben de onu Amerika’da olanlardan sorumlu tutarız. Yıllarca o hesap sordu. Son zamanlarda daha çok ben hesap soran konumunda oluyorum. Geçenlerde Amerikan basınının Gazze’deki insanlık faciasını aktarışındaki tek yanlılıktan yakınıp sordum: “Ne olacak bu Amerikan medyasının…
Yorum BırakTozla duman, sapla saman birbirine karışmış durumda. Doğruyla yalanı ayırt etmekte zorluk çekiyoruz. Bu belirsizlik, zamanımızın en büyük sorunlarından birisi ve hepimizi ilgilendiriyor. Çünkü hepimiz biraz iletişimciyiz! Ama bu yazıda ben daha çok profesyonel ya da yarı-profesyonel iletişimcilerden söz ediyorum. Yani hayatını kısmen de olsa “içerik” üretip bunu iletişim araçlarıyla…
Yorum BırakÇağımızın en büyük sorunu iletişimin bozulmuş olmasıdır. Bu, Oktay Akbal’ı anımsayarak söyleyelim, “ekmeklerin bozulması”ndan daha vahim bir durumdur. İletişimin soluk aldığımız hava olduğu için hayatlarımızı her düzeyde etkilemektedir: Kişisel, toplumsal, kurumsal, siyasal, ekonomik, diplomatik, hatta dinsel! Hemen her düzeyde iletişime hormon katılmış; iletişim asıl amacının dışında, bozuk sistemin hizmetinde toksik…
1 YorumDostum, ağabeyim, meslektaşım Hıfzı Topuz 25 Ocak’ta 100 yaşında oluyor. Bu yazının dibinde bu nedenle yazdığım kısa yazıyı bulacaksınız. Hıfzı’yı bir kez de buradan kutlamak istiyorum. Bir süredir bu güzel yıldönümünün anlamı üzerinde düşünüyorum: Şanslısınız, 100 yaşına gelmişsiniz, yaş sayınızla yarışacak kadar kitap yayınlamışsınız, gazeteler, radyolar yönetmişsiniz, başta İstanbul ve…
3 YorumBunca veriye, bilgiye ve akıllı telefona rağmen insanlar niçin saçma fikirlere kapılıyor, kötü insanların peşine düşüyor, saçmalıkları kutsallaştırıyor? Nedir bu ahmaklık? Bir süredir dünyada ve Türkiye’de o kadar akla aykırı, irrasyonel, şaşkınlık uyandırıcı şeyler oluyor ki, nasıl açıklayacağınızı bilemiyorsunuz. Hangi birini sayayım? Hortlayan ilkel tarikatlar, doğaya yapılanlar; hayvanlara zulüm, çocuklara…
1 Yorum2084’e gittim geldim! Şunu gördüm ki, “2084” George Orwell’in “1984”ünü solda sıfır bırakabilir. 1984’te makineler de vardı ama esas olarak insanlarla boğuşuyordunuz. 2084’ta ise bilgisayarlar ve robotlarla cebelleşmek zorundasınız! Acımasız, duygusuz, hiç ağlamamış, aptal robotlarla! Basit bir onarım için teknisyen yardımı isterken karşıma robotların değil gerçek insanların çıkması için yalvardım.…
1 Yorum-English abstract at the end- Kızım da öyle. Bu hesapla artık herkes okuryazar. Öyleyse bir zamanlar aydınlarımızın en büyük sorun saydığı cehaleti yenmiş sayılır mıyız? Yoksa 21. yüzyılda yeni bir ‘cahil’ tanımına mı ihtiyacımız var? Evet, halkımız hiçbir dönemde bugünkü kadar çok okumamıştı. Kadın erkek, çoluk çocuk, genç yaşlı yollarda,…
2 Yorum