İçeriğe geç

3. Troya Savaşı iyi gidiyor

English abstract below.

Kazandık diyemeyeceğim ama savaş meydanından iyi haberler geliyor. Surların adından da görebiliyoruz bazı gelişmeleri. Hektor’un torun çocukları, Akhalıları gemilerine bindirip geriye göndermedilerse de, “geniş karınlı” gemilerini çektikleri kıyıya doğru sürmekteler…

Ancak mücadeleye devam etmek gerekiyor. M.Ö. 12. yüzyıldaki ilk Troya Savaşı’nda da, 1915’teki 2. Troya Savaşı’nda da olmuştu böyle şeyler. Ama saldırganlar sonra toparlanmış, karşı saldırıya geçmişlerdi.

Bu kez Troya’yı savunanların hep birlikte, sen şusun ben buyum demeden, yüklenmeleri zorunlu. Çünkü Troya Anadolu’dur. Onu sevmek, tarihin şu döneminde bize emanet edilmiş olan Anadolu’yu tüm tarihi derinlikleri ve zenginlikleriyle savunmak demektir.

***

“İyi haberler” dedim. Bunların ilki kuşkusuz Tevfikiye’deki ören yerinin canlanması ve rahmetli Manfred Osman Korfmann Hoca’nin deyimiyle “harabenin harabesi” halinden çıkmasıdır. 150 yıl sonra devam eden kazıların başında bir Anadolu çocuğunun, Prof. Dr. Rüstem Aslan’ın, bulunmasıyla göğsümüz ne kadar kabarsa azdır.

İkinci övünç kaynağı, şüphesiz, ören yerinin yakınındaki Troya Müzesi’nin 2018 yılında açılmış olmasıdır. Bu görkemli müzenin bu yıl Avrupa Müzeler Akademisi Özel Ödülü’nü almış olması kıvancımızı daha da arttırmıştır. Bu müze Troya’dan alınıp ya da çalınıp dünyanın 44 müzesine götürülmüş olan tarihi eserlerin geri getirilmesiyle gerçek anlamıyla tamamlanmış olacaktır.

Bunların başında, Puşkin Müzesi’nde bulunan Troya hazinesi geliyor.

***

Hazır müze konusu açılmışken, 100 bin puan üzerinden yarım puan da kendime almamı yüzsüzlük saymazsınız umarım:

Radikal Gazetesi’nde bu konuda yazdığım yazılardan dolayı olacak, Troya Müzesi’nin nasıl bir müze olması gerektiği konusunda İstanbul’da yapılan bir toplantıya Prof. Korfmann beni de çağırmıştı. Orada “Öyle bir müze olmalı ki, isteyen ören yerinden müzeye, isteyen de müzeden ören yerine girebilsin” demiştim. Sonradan kabul edilen proje tam öyle değil, ama tamamen uzak da değil.

Çanakkale Şehitler Abidesi’nin tamamlanmasındaki payıma vereceğiniz yarım puana bunu da ekleyebilirsiniz! Şimdi de, Troya ile Bozcaada arasındaki ilişkiyi vurgulayarak bir yarım puan daha alma çabasındayım. “Muallimi Evvel” Aristoteles’in de söyleyeceği gibi hayat bir iyi puan alma mücadelesi değil midir?

Beni en çok sevindiren ve biraz da hayretler içerisinde bırakan şey Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve yeni Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un Troya Müzesi konusunda verdikleri destek ve Troya’ya ilişkin sözleri. Özellikle Erdoğan’ın söyledikleri çok önemli bir milada işaret ediyor.

Doğrusu ya, başlangıçta AKP’nin Troya konusundaki olası yaklaşımı konusunda çok kötümserdim, çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan’la gelmiş geçmiş en kötü ve bağnaz Kültür Bakanı İsmail Kahraman arasındaki fikri yakınlığı biliyordum.

Geçenlerde Troya Müzesi’nde yaptığı konuşmadan anlıyorum ki, Erdoğan, Kahraman’ı çoktan aşmış, hatta Mavi Anadolu’culara yaklaşmış!

İşte o konuşmadan bir paragraf:

“Öncelikle belirtmek isterim, Troya Anadolu’dur. Troya, Anadolu’da yaşamış tüm halklar gibi bizi de temsil eden bir geçmişin sembolüdür. (…) Millet olarak yaşadığımız tüm coğrafyalar gibi Anadolu’da da iyi olan, güzel olan, insanımız için hayırlı olan ne bulduysak, ne gördüysek hepsine de sahip çıktık ve bunları da geliştirdik. Hamdolsun kendine güvenen bir millet olarak hiçbir komplekse kapılmadan bu topraklarda var olan her değeri korumak, yaşatmak, geleceğe aktarmak için çalıştık çalışıyoruz. Adeta bir açık hava müzesi olan Anadolu’nun bu vasfına verilen zararlar, bilinçli bir politikanın değil, kimi zaman zorlukların, kimi zaman cehaletin, çoğunlukla da açgözlülüğün yol açtığı hoyratlıkların ürünüdür.”

Evet, Cumhurbaşkanı Erdoğan “Troya Anadolu’dur” diyor! “Oradaki her değeri korumak bizim görevimizdir.”

Biz de öyle diyorduk? Mustafa Kemal de öyle diyordu. Pek çok cepheden haksız saldırılara uğrayan Mavi Anadolu’cular de öyle diyordu?

Demek ki doğruların zamanla haklı çıkmak gibi iyi bir huyu varmış!

**

3. Troya Savaşı’nın iyi gittiğine ilişkin bir gelişme daha:

Birkaç gün önce İzmir’de Homeros Araştırma Enstitüsü kuruldu. Beni de kurucular heyetine davet ettiler. Kıvançla kabul ettim.

Bu üçüncü savaşın en önemli donanımı, araştırmadır, bilgidir.

Ve bilginin kimin tarafından üretildiği önemlidir.

Cephenin bu kısmından haberleri bloğumuzdan sıcağı sıcağına izleyebileceksiniz.

ABSTRACT

TROY IS ANATOLIA

The Third Trojan War is going well for us Anatolians. We are making gains on many fronts. The Trojan excavation site is in good hands, we have a magnificent Trojan Museum right next to it, our President Erdogan is surprising us with statements like “Troy is Anatolia!” without any Islamist undertones. Having reached this point, it is time we demand all artifacts smuggled out of Troy, now being kept in 44 museums around the world, including the Pushkin Museum in Moscow where the treasure of Priamus is stored. Wouldn’t it be a great victory if Erdogan requested them from his special friend Vladimir Putin and brought them to where they belong?

Paylaş:

3 Yorum

  1. Funda Funda

    Harikasınız hocam…kaleminize sağlık…Troya Anadoludur…👏😘🍷

  2. Turhan Atalay Turhan Atalay

    Haluk hocam, her zaman önemli işlere imza atıyorsunuz, aklınıza emeğinize sağlık.
    Homeros Araştırma Enstitüsü’nün kurucular heyetinde yer almanızı da ayrıca kutluyor ve kolaylıklar diliyorum.
    Selam, sevgi ve saygılarımla

  3. Fügen Taşkın Fügen Taşkın

    100.000 oyun yarım puanının size verilmesinden bahsettiğinizde;
    Mütevaziliğin mütevaziliği olarak gördüğüm önerinize katılamayacağım ..
    Kendinize haksızlık ettiğinizi gördüğüm için ( naçizane) düzeltmek isterim ki;
    Ne denli mücadele ettiğinizi biliyoruz..
    Bir vatandaş olarak tüm kalbimizle size teşekkür ediyoruz..
    İyi ki varsınız!
    İyi ki sizin gibi topluma Işık tutan aydınlarımız var..
    Allah’a emanet olunuz🙏🙏

    Tayyip Bey’in konuşmasına gelince;
    20 yılda duyduğum en güzel cümlelerdi, paylaştığı cümleler ..
    Kendisine de teşekkür ederiz..

Funda için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir