İnsanlar kısa hayatları boyunca bir şeye yaradıklarına, birilerinin onlara ihtiyaç duyduğuna, hatta vazgeçilmez olduklarına inanmak isterler. Lüzumsuzlaşmak en büyük korkularından biridir. Yahya Kemal’e göre, ölmekten bile kötüdür bu. Sait Faik, Lüzumsuz Adam adlı hikayesinde, kimseye bir faydası olmayan garip ve yalnız bir insanı anlatır. Çok meşgul iş insanı İshak Alaton,…
3 YorumHaluk Şahin Yazılar
Homo süper communicatus’u tanıyorsunuz! Tanımıyorum diyorsanız, hemen akıllı telefonunuzu alın, fotoğraf işlevine girin, orada çıkan görüntüdeki ters oklu noktaya basıp ekrana bakın: İşte “Homo süper communicatus!” Yani siz! Yani akıllı telefonu olan herkes! Yani hepimiz! İnsanın homo sapienslik aşamasının son mertebesi. Biyolojik değilse bile işlevsel olarak bence yeni bir tür…
2 YorumSeçim yüzünden çok sıcak olan Yapay Zeka (YZ) konularına değinmeye vakit bulamadık. Oysa, seçim, bir ülkeyi beş on yıl etkileyecekken, Yapay Zeka’yı insanlık için bir dönüşüm noktası olarak görenler, “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!” diyenler var. İnternetinin yayıldığı ve sosyal medyanın günlük hayatı işgal etmeye başladığı günlerde de böyle…
3 YorumZehirli dumandan etkilenmeden, hizipçilik yapmadan, linç kampanyalarına katılmadan, küçümseyip burun kıvırmadan, haddimizi aşmadan doğru soruları soralım ve konuyu açıklığa kavuşturalım. Demokrasilerde niçin bir kişinin, seçilmiş de olsa, önemli makamda kalma süresine sınır koymak ihtiyacı duyulmuştur? Niçin “Madem ki iyi adamı bulduk, bırakalım ömür boyu kalsın?” denmemiştir. Niçin bu süre hemen…
3 YorumAKP ve Erdoğan’ın 20 küsür yıldır “ONLAR şöyle, ONLAR böyle” deyip aşağıladığı ve dışladığı kentli, seküler, cumhuriyetçi kesim, iki yenilgiye rağmen bu kez pes etmedi. Hatta kendi gücünün farkına vardı ve bilinç üretti bile diyebiliriz! Bilinçsiz yığınlar kuru kalabalıktır. Sonuca bilinçli kitle ve sınıflarla gidilir. Bu kez AKP’nin “0nlar”ına karşı…
1 YorumEnformasyon sellerinin insanları serseme çevirdiği elektronik ve dijital iletişim çağında yalnızca bizde değil, dünyanın pek çok yerinde şöyle yakınmalar duyuyoruz. “Nasıl oluyor da insanlar bu kadar ters tercihler yapabiliyorlar? Somut olgular karşılarında apaçık dururken onları görmezden gelebiliyor, kendi çıkarlarına taban tabana zıt kararlar alabiliyorlar?” Eskiden tüm bunları cehaletle açıklamak mümkündü.…
1 YorumYurtdışında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının ikinci tur oylama için akın akın elçilik ve konsolosluklara gittiğİine, bazen yağmur altında saatlerce beklediğinE ilişkin haberler geliyor. Ne güzel! Bu toprakların insanlarının vatan bildikleri yerden kolay kolay kopamadıklarını 40 yıl kadar önce çıkmış “Türk Olmak Kolay Değil” adlı denemeler kitabımda da anlatmıştım; bu bağlılık…
Yorum Bırak13 Mayıs günü dışardan ilk kez Türkiye’ye bakan birinin seçimlerin nasıl sonuçlanacağını kestirmesi kolaydı. Son altı aydır ülkede olup bitenler sonucun ne olması gerektiğini açıkça söylüyordu: Yönetimi değiştirmek! Başka çaresi yoktu. Durum feciydi ve daha kötüye gidiyordu. Dehşet verici hayat pahalılığından, onbinlerce insanın ölümüne yol açan depremin ardından yaşanan perişanlıktan,…
1 YorumDaha iyisi olabilirdi, ama yolculuk devam ediyor… 14 Mayıs bir göstergedir. ————- Evet, Türkiye Yüzyılı sona eriyor. Yanlış okumadınız, başlamıyor, bitiyor. 1923-2023! Tam yüz yıl. Cumhuriyet’in kuruluşunun yüzüncü yılı! 20 yıldır iktidarda bulunan AKP yönetimine göre asıl “Türkiye Yüzyılı” şimdi başlamakta! Parantez kapanıyor, sönük hatta yenik bir yüzyılın arkasından göklerde…
2 Yorum