İçeriğe geç

Haluk Şahin Yazılar

Acı bir kayıp: Mektup

Geçen gün mektubu özlediğimi fark ettim. Hani şu zarflar içinde postacının getirdiği kağıt üstüne yazılmış iletileri. Bir zamanlar hayatımızda ne kadar önemli bir yerleri vardı. Günlerce gecelerce nasıl mektuplar yazar, cevap beklerdik. Türküler şahitimdir. Sonra başka iletişim araçları icat oldu; hayat internete göre yeniden hizaya sokuldu, mektup da kayıplarımız arasına…

3 Yorum

Türkiye’nin en kıvançlı sanatçısı

“Kıvançlı”yı Aristoteles’in “eudaimonia” kavramının karşılığı olarak kullanıyorum. Türkçe’ye “mutluluk” olarak çeviriliyor ama daha fazlası. İnsanın hedeflerine ulaşmasında, potansiyelini gerçekleştirmesinden, gürleşme yolunda doğru kararlar almasından doğan gurur-sevinç-huzur duygusu. Bir anlık, bir günlük, bir yıllık haz değil, bir ömürlük övünç. Erdinç Bakla’nın “Anadolu Medeniyetleri” konulu muhteşem sergisinde kıvanç kavramını seramik eserler ve…

1 Yorum

Akıl örten huni

Bunca veriye, bilgiye ve akıllı telefona rağmen insanlar niçin saçma fikirlere kapılıyor, kötü insanların peşine düşüyor, saçmalıkları kutsallaştırıyor? Nedir bu ahmaklık? Bir süredir dünyada ve Türkiye’de o kadar akla aykırı, irrasyonel, şaşkınlık uyandırıcı şeyler oluyor ki, nasıl açıklayacağınızı bilemiyorsunuz. Hangi birini sayayım? Hortlayan ilkel tarikatlar, doğaya yapılanlar; hayvanlara zulüm, çocuklara…

1 Yorum

Dezenformasyon hep vardı, ancaak…

Yalandan kim mi ölmüş? Agamemnon’un kızı Prenses İfigenya ölmüş! Bir dezenformasyon şamatasıdır gidiyor. Başta ABD, pek çok yerde böyle bu. Sanırsınız ki, bu kavram 21. yüzyılda keşfedilmiştir, ana kaynağı da internet ve sosyal medyadır. Yani, başta gelen şüpheliler geleneksel iletişim organ ve kurumlarının dışındadır. Hükümetlerin, büyük medyanın, din temsilcilerinin, kilisenin…

1 Yorum

Küresel kandırmaca

“İnsançeker” televizyon ve “göçmensavar” internetten sonra sıra “sorunsaklar” sanal gerçeklikte. “Küresel köy” (global village) terimini ilk olarak kullanan Kanadalı iletişim düşünürü Marshall McLuhan’dı. Ona göre, başta uzaydaki iletişim uyduları olmak üzere, yeni iletişim teknolojileri dünyayı küçültüyor, adeta köye dönüştürüyordu. Köy kahvesinde, televizyonun “beyaz ateş”ine bakarak yerkürenin herhangi bir yerindeki maçlara,…

1 Yorum

Sosyal medya çöküyor mu?

Musk’eli süvari Elon, Twitter’ı hallaç pamuğu gibi dağıtıyor. Sosyal medyanın suyu ısındı mı? Gazeteler gibi onun da sonuna mı geldik? Sosyal medyasız hayat nasıl olur? Alametler belirdi: Facebook’ta, Google’da, Twitter’da on binlerce insan işten çıkartılıyor, reklamlar iptal ediliyor, milyonlarca kullanıcı bağlantısını kesiyor… Şom ağızlılara “Durun yahu, daha dün bir bugün…

3 Yorum

İranlı kadınlar ve özgürlük denklemi

“Eden bulur, çalışan kazanır, isteyen gelişir.” Benim toplumsal mutluluk endeksim bu üç denklemden oluşur. Farklı dönemleri ve ülkeleri değerlendirirken öncelikle onlara bakarım. “Eden bulur” adalet denklemidir. Suçluların cezalandırılmadığı ve suçsuzların cezalandırıldığı toplum bir iğneli fıçıdır. “Çalışan kazanır” hakkaniyet denklemidir. Çalışanların az, çalışmayan bazılarının ise çok kazandığı bir ekonomik düzen kötülük…

1 Yorum

İletişim fakültelerini kapatalım

Başlığa bakıp telaşa gerek yok. Çünkü bu yazının ikinci cümlesi şöyle: “Ya da diğer tüm bölümleri bir çeşit iletişim fakültesi yapalım.” Dr. Kubilay Çelik’in “Medya ve İletişim” adlı Türkiye medya dünyasını ve iletişim eğitimini kuşbakışı ele alan görüşmeler kitabını okurken geçmişi ve geleceği düşündüm ve bu düşüncem netleşti. Bence “gazetecilik”…

2 Yorum

Kitapsız olmaz, ama kitap nasıl olur?

“Devriniz başlıyor ey hatıralar…” deyip, iki yıllık çalışmadan sonra anılarımızın ilk bölümünü alıp, yayınevinin yolunu tuttuk. Onun bir an önce okurların eline geçmesini istiyoruz. Yükselen maliyetler yüzünden yayınevlerinin kitap basmakta zorlandığını biliyoruz. Tezgahlarında sırada bekleyen kitaplar var. Ama, yenilerini basmaya cesaret ve güçleri yok. Nasıl olsun? Nobel’li Orhan Pamuk’un son…

3 Yorum