AKP ve Erdoğan’ın 20 küsür yıldır “ONLAR şöyle, ONLAR böyle” deyip aşağıladığı ve dışladığı kentli, seküler, cumhuriyetçi kesim, iki yenilgiye rağmen bu kez pes etmedi. Hatta kendi gücünün farkına vardı ve bilinç üretti bile diyebiliriz! Bilinçsiz yığınlar kuru kalabalıktır. Sonuca bilinçli kitle ve sınıflarla gidilir. Bu kez AKP’nin “0nlar”ına karşı…
1 YorumEtiket: seçim
Enformasyon sellerinin insanları serseme çevirdiği elektronik ve dijital iletişim çağında yalnızca bizde değil, dünyanın pek çok yerinde şöyle yakınmalar duyuyoruz. “Nasıl oluyor da insanlar bu kadar ters tercihler yapabiliyorlar? Somut olgular karşılarında apaçık dururken onları görmezden gelebiliyor, kendi çıkarlarına taban tabana zıt kararlar alabiliyorlar?” Eskiden tüm bunları cehaletle açıklamak mümkündü.…
1 YorumYurtdışında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının ikinci tur oylama için akın akın elçilik ve konsolosluklara gittiğİine, bazen yağmur altında saatlerce beklediğinE ilişkin haberler geliyor. Ne güzel! Bu toprakların insanlarının vatan bildikleri yerden kolay kolay kopamadıklarını 40 yıl kadar önce çıkmış “Türk Olmak Kolay Değil” adlı denemeler kitabımda da anlatmıştım; bu bağlılık…
Yorum Bırak13 Mayıs günü dışardan ilk kez Türkiye’ye bakan birinin seçimlerin nasıl sonuçlanacağını kestirmesi kolaydı. Son altı aydır ülkede olup bitenler sonucun ne olması gerektiğini açıkça söylüyordu: Yönetimi değiştirmek! Başka çaresi yoktu. Durum feciydi ve daha kötüye gidiyordu. Dehşet verici hayat pahalılığından, onbinlerce insanın ölümüne yol açan depremin ardından yaşanan perişanlıktan,…
1 Yorumİzmir Gündoğdu Meydanı’ndaki büyük mitingi gördükten şöyle düşündüm: “Bu seçimin sonucu ne olursa olsun, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!” Daha birkaç yıl önce bir araya gelmeleri mucize sayılacak beş benzemez (pardon “altı”) liderin eşleriyle birlikte o mahşeri kalabalığın önüne çıkıp kalp işareti yapmaları gerçekten derin simgesel anlamları olan “ikonik”…
1 YorumTARİHİN SIRAT KÖPRÜSÜNDEKİ ADAM: KILIÇDAROĞLU Bu dizinin ilk yazısında üç yöntemden söz etmiştim: At yarışı, kıyamet, bir-şey-değişmez yöntemleri. Bu kez onlardan da çok kullanılan “düello” yönteminden söz edeceğim. İki yiğit çıkmıştır meydane ve kampanyanın öyküsü onların kapışmasının öyküsüdür. Aşil ile Herkül gibi… Bakalım birbirlerine ne oyunlar yapacak, ne hilelere başvuracaklardır……
1 YorumLisedeyken, dünyada olup bitenlere çok ilgi duyan, “İmam” lakaplı milliyetçi bir coğrafya hocamız vardı. Dünya karıştığı zaman pek memnun olur, “Karışsın, karışsın ki, aradan biz sıyrılıp çıkalım!” derdi. Hayatta olsaydı acaba şu andaki siyasi manzaramıza ne derdi? Durumun çok karışık olduğunu şüphesiz kabul ederdi. Her yer her yerde, kimin adayı…
3 YorumGittikçe kızışan seçim kampanyasını nasıl izleyelim? Özellikle Amerikalıların yaptığı gibi, bir at yarışı gibi mi? O zaman gözlerin anketlerde olacak; atların pistteki yerlerini sürekli izleyeceksin! O bunu geçti, bu geride kaldı, filanca at koptu geliyor…. En kolay ve heyecanlı yöntem bu. Ne var ki, anketlere güvenilmediği için pek çok kişi…
1 YorumÖyle ya da böyle, bir dönemin defterini dürmek üzereyiz. Geçen yazımda, güvenilir kamu araştırmalarına göre Millet partiler grubunun adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı seçilme şansının Cumhur partiler grubundan daha yüksek olduğunu yazmış ama bir şart koymuştum: Eğer şu an ile seçim günü arasında olağanüstü bir şeyler olmazsa… Geçen hafta böyle bir…
Yorum Bırak