Yirminci yüzyılın ikinci yarısında insanlık ikiye ayrılmıştı: Hikayelerini başkalarına anlatmasına izin verilenler ve izin verilmeyenler. Türkiye, ikinci öbekteydi. Aslında insanlığın büyük çoğunluğu ikinci öbekteydi. Onların hikayelerini kendi aralarında anlatmalarına engel yoktu. Ama iş, sürekli olarak hikayelerini izlediği halklara, örneğin Amerikalılara, İngilizlere, Fransızlara anlatmaya gelince, kapılar yüzlerine kapanıyordu: Efendim, onlar kendi…
1 YorumYazar: Haluk Şahin
Geçen gün mektubu özlediğimi fark ettim. Hani şu zarflar içinde postacının getirdiği kağıt üstüne yazılmış iletileri. Bir zamanlar hayatımızda ne kadar önemli bir yerleri vardı. Günlerce gecelerce nasıl mektuplar yazar, cevap beklerdik. Türküler şahitimdir. Sonra başka iletişim araçları icat oldu; hayat internete göre yeniden hizaya sokuldu, mektup da kayıplarımız arasına…
3 Yorum“Kıvançlı”yı Aristoteles’in “eudaimonia” kavramının karşılığı olarak kullanıyorum. Türkçe’ye “mutluluk” olarak çeviriliyor ama daha fazlası. İnsanın hedeflerine ulaşmasında, potansiyelini gerçekleştirmesinden, gürleşme yolunda doğru kararlar almasından doğan gurur-sevinç-huzur duygusu. Bir anlık, bir günlük, bir yıllık haz değil, bir ömürlük övünç. Erdinç Bakla’nın “Anadolu Medeniyetleri” konulu muhteşem sergisinde kıvanç kavramını seramik eserler ve…
1 YorumBunca veriye, bilgiye ve akıllı telefona rağmen insanlar niçin saçma fikirlere kapılıyor, kötü insanların peşine düşüyor, saçmalıkları kutsallaştırıyor? Nedir bu ahmaklık? Bir süredir dünyada ve Türkiye’de o kadar akla aykırı, irrasyonel, şaşkınlık uyandırıcı şeyler oluyor ki, nasıl açıklayacağınızı bilemiyorsunuz. Hangi birini sayayım? Hortlayan ilkel tarikatlar, doğaya yapılanlar; hayvanlara zulüm, çocuklara…
1 YorumYalandan kim mi ölmüş? Agamemnon’un kızı Prenses İfigenya ölmüş! Bir dezenformasyon şamatasıdır gidiyor. Başta ABD, pek çok yerde böyle bu. Sanırsınız ki, bu kavram 21. yüzyılda keşfedilmiştir, ana kaynağı da internet ve sosyal medyadır. Yani, başta gelen şüpheliler geleneksel iletişim organ ve kurumlarının dışındadır. Hükümetlerin, büyük medyanın, din temsilcilerinin, kilisenin…
1 YorumMusk’eli süvari Elon, Twitter’ı hallaç pamuğu gibi dağıtıyor. Sosyal medyanın suyu ısındı mı? Gazeteler gibi onun da sonuna mı geldik? Sosyal medyasız hayat nasıl olur? Alametler belirdi: Facebook’ta, Google’da, Twitter’da on binlerce insan işten çıkartılıyor, reklamlar iptal ediliyor, milyonlarca kullanıcı bağlantısını kesiyor… Şom ağızlılara “Durun yahu, daha dün bir bugün…
3 Yorum“Eden bulur, çalışan kazanır, isteyen gelişir.” Benim toplumsal mutluluk endeksim bu üç denklemden oluşur. Farklı dönemleri ve ülkeleri değerlendirirken öncelikle onlara bakarım. “Eden bulur” adalet denklemidir. Suçluların cezalandırılmadığı ve suçsuzların cezalandırıldığı toplum bir iğneli fıçıdır. “Çalışan kazanır” hakkaniyet denklemidir. Çalışanların az, çalışmayan bazılarının ise çok kazandığı bir ekonomik düzen kötülük…
1 YorumBaşlığa bakıp telaşa gerek yok. Çünkü bu yazının ikinci cümlesi şöyle: “Ya da diğer tüm bölümleri bir çeşit iletişim fakültesi yapalım.” Dr. Kubilay Çelik’in “Medya ve İletişim” adlı Türkiye medya dünyasını ve iletişim eğitimini kuşbakışı ele alan görüşmeler kitabını okurken geçmişi ve geleceği düşündüm ve bu düşüncem netleşti. Bence “gazetecilik”…
2 Yorum